
Rahim ağzı kanseri; rahim boynunda çıkan kanser türü olarak bilinir. Tıbbı adı servix kanseridir. Diğer birçok kanser türünden farklı olarak human papillomavirus rahim ağzı kanserine sebep olur. Tüm rahim ağzı kanserlerinin %98-99 ‘u HPV virüsüne bağlı olarak gelişir.
Rahim ağzı kanseri önelenebilir bir kanserdir. Hpv virüsüne karşı aşılanmış olmak rahim ağzı kanserini önler.
En sık ve önemli şikâyet postcoital yani cinsel ilişki sonrası kanamadır. Az ya da çok olabilen kanama; açık ya da koyu renkli olabilir. Eğer hastanın rutininde âdet kanama düzensizliği ya da ara kanama yok ise jinekolog tarafından kolposkopik inceleme yapılmalıdır. Kolposkopi: rahim ağzına büyütmeli kamera ile bakmak ve bu işlemde yönlendirilmiş biyopsi yapılmasıdır. Papsmear testinde atlanmış olabilecek kanser ya da öncü lezyonu olan CIN lezyonları kolposkopi ile saptanır.
İlişki sırasında ağrı, karın şişliği, geç evre kanserde idrar sorunları ve kabızlık diğer şikayetler arasındadır. Ayrıca lenf nodlarını tutan kanserde bacaklarda simetrik olmayan şişlik görülebilir.
Bilinen ve en kuvvetli neden HPV virüsüdür. Eğer bir kadın HPV ile enfekte değil ise rahim ağzı kanseri olamaz. Çok nadir embriyolojik kalıntıdan olan adenokanser hariç %99 ‘u HPV virüsünün neden olduğu squamöz hücreli kanserdir. %1’lik kısmı adenokanserdir ve HPV ile ilişkisi yoktur.
Diğer çok önemli risk faktörü de sigara tüketimidir. Bunlara elektronik sigara da dahildir. Sigara içen bir kadında hem HPV temizlenmesi ve negatif olması zordur hem de sigaranın kanserojen metabolitleri vajinal sıvıda yoğun bir şekilde bulunarak rahim ağzına toksit etki gösterir. Rahim ağzı kanseri olmuş hastalarda tedavi başarısı da sigara ile düşmektedir. Diğer risk faktörleri ise:
Rahim ağzı kanserinin asıl tedavisi cerrahi evreleme, kemoterapi, radyoterapi uygun hastalarda ümmünoterapidir. Sıralamak gerekirse;
Kanser sadece rahim ağzındadır. Doku derinliğine göre alt evrelere ayrılır.
Evre 1A1: Yayılım 3 mm’den daha azdır. Bu hasta grubunda soğuk konizasyon (rahim ağzının koni şeklinde çıkarılması) yeterlidir.
Evre 1A2: 3–5 mm arası derinlemesine yayılım vardır. Tedavi seçenekleri;
Evre 1B1: 2 cm’den küçük tümör, derinlik 5 mm’nin üzerindedir.
Evre 1B2: Tümör 2–4 cm arasındadır.
Evre 1B3: Tümör 4 cm’den büyüktür.
Rahim ağzı, vajinanın üst 2/3’ü ve rahme yayılım vardır.
Evre 2A: Vajinanın üst 2/3’ünde yayılım vardır.
Evre 2B: Tümör rahim dokusuna yayılmıştır.
Evre 1B1, 1B2, 1B3 ve Evre 2A Hastalarda:
Kemoterapi ile radyoterapinin aynı anda uygulanması, etkinliği ve sağkalımı artırır. Ayrıca, hücre yanıtı alınan hastalarda immünoterapi uygulanabilir. Uygun hasta grubuna onkolog karar verir.
Bu evrelerde doğurganlık koruyucu tedavi olarak radikal trakelektomi ve lenf nodu çıkarılması uygulanabilir. Ancak bu karar jinekolog ve onkolog tarafından birlikte verilmelidir. Sadece rahim ağzının alındığı trakelektomi hastalarında ek olarak kemoterapi uygulanmalıdır.
Alt vajina, pelvik duvar, böbrek fonksiyonları ve lenf nodu tutulumu söz konusudur.
Evre 3A: Alt 1/3 vajinaya yayılım
Evre 3B: Pelvik duvar tutulumu, böbrekte tıkanıklığa bağlı fonksiyon bozukluğu
Evre 3C: Lenf nodu tutulumu
Mesane, barsak, rektum ve uzak organlara yayılım vardır.
EVRE 2B, EVRE 3, EVRE 4A olan hastalarda tedavi: kemoterapi, aynı anda radyoterapi, cerrahi evreleme, mümkünse tüm tümörlerin alınması ve ümmin terapi yapılır.
EVRE 4B olan oldukça ilerlemiş kanser vakalarında radyo kemoterapi, ümmin terapi uygulanır. Vücut kondisyonu iyi olan hastalarda pelvik egzentrasyon yani; tüm leğen kemiğinin tümörden temizlenme cerrahisi yapılabilir. Komplikasyon oranı yüksek olduğu için seçilmiş hasta grubunda uygulanır.
Gebelik istemi son yıllarda geç yaş grubuna bırakılmaktadır. Jinekolojik anlamda üreme yaşı 25- 32 yaş arasındadır. Ancak sosyokültürel düzey artışı ile doğum yaşı artmaktadır. HPV’ nin neden olduğu kanser öncü lezyonları CIN, yönetimi bu nedenle ayrı bir önem içerir. Erken evre rahim ağzı kanseri olanlar yani: EVRE 1A, sadece konizasyon yapılarak tedavi sonrası gebelik şansını yakalar. Konizasyon yapılan hastalar gebelikte hormon desteği almalı, dinlenerek geçirmelidir. Erken doğum tehdidi, hızlı doğum durumları yaşanması az değildir.
Evre 2B ve diğer üst evrelerde tedavi sonrası gebelik mümkün değildir. Rahim ağzı kanserinin tedavisi cerrahidir ve kemoradyoterapidir. Rahim ağzından yayılmış kanserlerde cerrahide rahimde alındığı için tedavi sonrası gebelik mümkün değildir. Ayrıca kemoterapi yumurta hücrelerini öldürür. Radyoterapi ise damarsal yapıları kapatarak leğen kemiği beslenmesini azaltacaktır.
Gebelik boyunca hızlı büyüyen kanser olup olmadığınızı anlamak için testler ve muayeneler sık olarak yapılmalı!
İlk 12 hafta yani 1. Trimester Evre 1 ya da yavaş büyüyen rahim ağzı kanserinde tedavi doğum sonuna ertelenir ve doğum 37. Gebelik haftasında sezaryen planlanıp; soğuk konizasyon ya da trakelektomi cerrahisi yapılır. Doğurganlık korunması planlanmıyorsa histerektomi sezaryen ile aynı anda yapılır
İlk 12 hafta ileri evre ya da hızlı büyüyen rahim ağzı kanserinde: hızlı büyüyen olduğu içib acil olarak histerektomi (rahim alma ameliyatı ),lenf doku alınması, radyoterapi ve kemoterapş hemen planlanmalıdır. Hem cerrahi hemde kemoterapi açısından gebelik devamı mümkün değildir. İlk 12 hafta kemoterapi fetusa toksit etki eder, sağlıklı gebelik şansı yoktur.
24-36 Gebelik Haftalarında;
(2. ve 3. Trimester); ERKEN EVRE ve yavaş büyüyen kanserlerde, genel anestezi ile soğuk konizasyon yapılır.
Evre 2 ‘de radikal trakelektomi yani rahim ağzının komple alınması, pelvik lenf nodu alınması ve rahim ağzına serklaj dikişi atılmasını içerir. serklaj olası erken doğumu engelleme amaçlıdır. Tercihen bu hastalarda 36-37 hafta civarı sezaryen planlanıp sezaryen sırasında rahim alınır.
2. ve 3. Trimester ileri evre (2 ve üzeri) olan hastalarda: Gebelik devamı kararı alınır. Fetusun yaşam hakkı kanuni olarak 24 hafta üzerinde yasal olarak vardır ve tedavi oranı orta düşük olduğu için göreceli olarak bu karar alınmalıdır. Gebelik devam ederken bu hasta grubuna kemoterapi uygulanır. Fetusa kemoterapinin toksit etkisi yoktur ancak düşük doğum ağırlığı ve erken doğum yapar. Doğum sezaryen ile planlanır; rahim, iç leğen kemiği dokusu, lenf nodları ve olası tümöral yapıların hepsi sezaryen sırasında alınmalıdır.
Rahim ağzı kanseri gebelikte tanı konulduğu takdirde dikkatli karar alınması kadının yaşam süresini olumlu yönde etkiler!
Erken evre, EVRE 1 ve EVRE 2A rahim ağzı kanserinde modifiye histerektomi yani rahmin alınıp yumurtalıkların bırakılması uygulanır. Ancak EVRE 2B itibari ile yumurtalıklarda rahim ağzı kanseri ameliyatında alınmalıdır. Hastanın sağkalım olasılığı için çok önemlidir.
Rahim ağzı kanseri HPV virüsünün sebep olduğu kanserdir. HPV bulaşım yolu cinsel ilişki ile mümkün olmaktadır. Yani HPV içeren rahim ağzı kanseri olan hastanın kullandığı tuvalet ve duşu kullanıyor olmak rahim ağzı kanserinin bulaşmasını sağlamaz. Rahim ağzı kanseri sebebi HPV kadından kadına olan cinsel ilişkide bulaşabilir.
HPV hücre zedelenmesi ile bulaşmaktadır. Epitel zedelenmesi olan her koşul HPV bulaşmasını sağlar. Dolayısı ile homosexuel ilişkide de HPV bulaş olasılığı vardır.
Genel olarak kanser koruyucu gen olan P53 geninin anormallikleri tüm kanserler için risk faktörü olmaktadır. Ancak rahim ağzı kanseri genetik geçişli değildir. Sigara kullanımı ve HPV virüsü en iyi bilinen risk faktörleridir.
HPV rahim ağzı, vajina ve vulva kanseri yapan hücre içine yerleşip hücreyi kanser hücresin çeviren virüstür. Ancak HPV kapmış olmak kanser anlamına gelmemekte; takipsiz ve kontrolsüz bırakıldığında rahim ağzında kanser değişimi olmaktadır. Bu sebeple HPV aşısı, gerekirse kolposkopik rahim ağzına bakılması ve papsmear ve HPV virüsü testleri hayati önem arz eder.
Rahim ağzı kanser testi diğer adı ile papsmear testi rahim ağzından fırça yardımı ile doku sürüntüsü almak ve HPV taramasını içerir. Eskiden sadece papasmear testi yapılırken artık asıl test HPV taraması olmuştur. Yapılacak HPV genotipleme testi ile düşük, orta, yüksek kanserojen tip tespit edilmeli, papsmear normal olsa bile yüksek riskli HPV varlığı durumunda kesinlikle kolposkopi yapılmalıdır.
Papsmear normal olsa bile HPV pozitif sonuç varlığı kesinlikle kolposkopi ile inceleme hakkeder. Papsmear patolojik yorumlanması; akıntı ve vajinit gibi durumlardan çok etkilenir. Bu sebeple kolposkopi ile büyütülmüş kamera ve özel boyalarla rahim ağzına bakılmalı ve yönlendirilmiş gerçek doku biyopsisi yapılmalıdır.
Erken evre rahim ağzı kanseri yani EVRE 1 – 2A tedavi başarısı %90 civarındadır. Bölgesel yayılım başladığında yani lenf nodları ve rahime yayıldığında başarı oranı %60 ‘lara düşer.
Uzak organ ve aort etrafı lenf nodlarına yayılım mevcut ise başarı şansı %20 civarından daha azdır. Bu nedenle HPV aşısı, jinekolojik kontroller kansere yakalanmamak ve erken tanı için çok önemlidir.
Rahim ağzı kanseri hpv aşısı ile önlenebilir bir kanserdir. HPV aşısı ulusal aşı kapsamına alınmalı gelecek nesiller rahim ağzı kanserinden korunmalıdır.