Barbaros Mah. Ağaoğlu My Prestige, Kat: 15 Daire: 127 Ataşehir İstanbul

Jinekolojik Onkoloji İstanbul

Jinekolojik Onkoloji İstanbul

Jinekolojik Onkoloji Nedir?

Jinekolojik onkoloji üreme organlarının kanserlerinin tanı ve tedavisini yapan bölümdür. Kadınlarda görülen rahim, rahim ağzı, yumurtalık, tüp, vulva ve vajina kanserlerinin tanı, cerrahi tedavisini uygular. Ayrıca cerrahi ardından verilecek kemo radyoterapiye ve ne kadar gerektiğine de karar verir. Genel jinekologlardan farklı olarak kemoterapi ve radyoterapiye jinekolojik hekim karar verir.

Jinekolojik Kanser Çeşitleri Nelerdir?

  • Rahim kanseri
  • Rahim sarkomu
  • Rahim ağzı kanseri
  • Tüp (salpenx ) kanseri
  • Yumurtalık kanseri
  • Vajina
  • Vulva kanseri çeşitleri bulunmaktadır.

Jinekolojik Kanser Nedenleri Nelerdir?

  • Hormonal olarak estrojen fazlalığına neden olan durumlar özellikle rahim kanseri sebebi ve risk faktörü olmaktadır. Bunlar; diyabet, PCOS, insulin direnci, kilolu olmak gibi durumlar sıralanabilir.
  • Anovulasyon; yumurtlama fonksiyon bozukluğu
  • Progesteron hormonunun yetersiz olması, kalitesiz yumurtlama
  • Erken menarş
  • Geç menopoz
  • Doğum sayısının az olması
  • Sigara içimi
  • HPV virüsü varlığı
  • Hayvansal yağ fazla tüketimi ve hayvansal gıda tüketimi
  • Talk pudra kullanımı
  • Çoklu cinsel partner
  • 16 yaş altında cinsel ilişkiye başlamış olmak
  • Lych sendromu gibi kanser genlerinin kalıtımsal yani doğuştan varlığı
  • Meme kanseri olup tamoksifen kullanmak ve jinekolojik kontrolleri aksatmak.

Jinekolojik Kanser Belirtileri Nelerdir?

Erken dönem jinekolojik kanser belirtileri genelde adet düzensizliği, ara kanama, et suyu tarzında vajinal akıntı ve adet dönemlerinde olağandan fazla ağrı şeklinde bulgu verir.

Geç dönem jinekolojik kanserler kitle etkisi ile; karın ağrısı, karın şişliği, idrar ve büyük abdest yapamama, anormal adet kanaması, ele gelen karında kitle, bacaklarda simetrik olamayan ödem, geçmeyen vajina bölgesinde yara ve akıntı şeklinde şikayetler oluşturur. Kanserin karaciğere yayıldığı durumlarda sarılık durumu da oluşabilir.

Metastaz yapmış yani organlara yayılmış jinekolojik kanserlerde; yayıldığı organda jinekolojik kanser hücresi saptanır.

Jinekolojik Kanser Hangi Yaşta Daha Yaygındır?

Ailesel geçişli genetik durumlarda erken yaşta jinekolojik kanser görülmektedir. Genelde 40 yaş altında; rahim ve yumurtalık kanseri olarak maalesef tanı konulan bu hasta grubunda tedavi oranı orta seviyededir. Diğer erken görülen kanser çeşidi de rahim ağzı kanseridir. 16 yaş ve öncesi cinsel aktivite ve HPV virüsü mevcut ise rahim ağzı kanseri 40 yaş altında izlenmektedir.

Rahim ve yumurtalık kanserleri en sık 55 yaş ve üzeri yaş grubu tanı almakta, özellikle 70 yaş sonrası jinekolojik kanser oranı azalmaktadır.

Jinekolojik Kanserde Erken Tanı İçin Ne Yapılmalı?

En sık jinekolojik kanser tanı konma yaşı 55 ve üzeri olan jinekoloji kanserlerde; özellikle 40 yaş sonrası yıllık jinekolojik tarama önem arz eder.

Jinekolojik Check Up

  • Transvajinal ultrason
  • CEA, afp, ca-125, ca19-9 kan tümör markerlarını
  • Meme ultrason ve mamografi
  • HPV ve papsmear testini içermelidir. son 3 yıl içinde bir önceki hpv testi negatif ve partner değişmemiş ise hpv testi tekrarlanmasına gerek yoktur. ancak papsmear yapılır.

Bundan daha az testle yapılmış jinekolojik check up tamamlanmış sayılmaz.

40 yaş altında olup ailesel genetik geçişli sendrom genleri taşıyanlarda 30 yaş itibari ile jinekolojik onkoloji taraması başlamalıdır.

Jinekolojik Onkoloji İstanbul

Jinekolojik Onkolojide Hangi Tedaviler Uygulanır?

Jinekolojik kanserlerin çoğunun tedavisi cerrahidir. Cerrahi yapılamayan vakalarda kemoterapi, radyoterapi ve ümmünoterapi uygulanır.

Cerrahi olarak rahim ağzı kanserinde konizasyon ve trakelektomi erken evre ise uygulanabilir. Bu işlemlerde rahim ağzı ve bağdoku lokal olarak çıkarılır.

Rahim, yumurtalık, rahim ağzı ve tüp kanserinde amaç tümöral yükü kemoradyoterapi için azaltmaktır. Bu amaçla; rahim, yumurtalık, tüpler, çevre bağ ve lenf dokusu, metastaz yapmış organ alanları hatta diyafragma bile cerrahiye dahil edilir.

İleri evre jinekolojik kanserlerde sitoredüktif yani tümör yükünü azaltıcı cerrahi ana hedeftir.

Vulva ve vajina kanserlerinde; pelvik egzentrasyon (pelvisin açılması ve temizlenmesi) lenf dokularının alınması ve lokal radyoterapi yani brakioterapi esas yapılması gerekendir.

Jinekolojik Kanserlerde Tedavi Başarısı Nedir?

En yüz güldürücü tedavi erken evre rahim kanserinde olmaktadır. Öncelikli cerrahi ve kemoterapi asıl tedavi yöntemleridir. Erken evre rahim kanserinde tedavi oranı %90’ lar dadır. Evreleme arttıkça son evre rahim kanserinde tedavi başarısı %20 ‘ye kadar düşmektedir. Bu sebeple erken tanı hayati önem arz eder. Anormal rahim kanaması, ara kanama, et suyu şeklinde olan kanamalar varlığında jinekolojik kontrol esastır.

Rahim ağzı kanserinde erken evre hastalarında tedavi başarısı %80-90 arasındadır. Evre 2 rahim ağzı kanserinde oran %60 ‘a düşmekte, ileri evre rahim kanserinde ise %15’ e kadar gerilemektedir. Tedavi yöntemleri cerrahi, radyoterapi, lokal radyoterapi ve ümmünoterapidir. Rahim ağzı kanserine yakalanmamak için HPV virüsüne karşı aşılama, yıllık papsmear ve rahim ağzının incelenmesi, gözlemlenmesi çok önemlidir. Bu sayede rahim ağzı kanseri önlenmiş veya daha kanser olmadan CIN hücre değişimi seviyesinde yakalanıp tedavi edilir.

Yumurtalık kanserinde başarı şansı diğer jinekolojik kanserlere göre düşük, %41 oranındadır. Tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi, batın içi kemoterapi (HPEC),ümmünoterapi ve son dönem hücresel tedavidir.

Özellikle ailesel genetik geçişli olan over kanserinde aile öyküsü var ise 40 yaş sonrası yılda bir jinekolojik check up ihmal edilmemelidir. Check up kapsamında; idrar torbası boş iken yapılan transvaginal ultrason, kanda tümör marker testleri kesinlikle olmalıdır. Ayrıca ailesel genetik geçişi net olan sendromik durumlarda menopoz sonrası rahim ve yumurtalık alma operasyonu yani histerektomi de bir seçenektir. Ancak karın iç zarından da yumurtalık kanseri çıkabileceğinden; yumurtalıkları almış olmak yüzde yüz bu kanser grubuna karşı korumaz. Ancak yararlanımı yüksektir.

Rahim sarkomları; rahim kas dokusundan kaynaklı tümörlerdir. Asıl tedavisi cerrahidir. Cerrahi sonrası kemoradyoterapi uygulanır. Hızlı büyüyen, kanamalı myomlar ve menopoz sonrası büyümeye devam eden myomlar rahimle beraber cerrahi olarak çıkarılmalı ve patolojik olarak incelenmelidir. Sarkomların tedavi başarısı orta düzeydedir.

Vajina kanseri yine hpv virüsü kaynaklıdır. Tedavisinin ana unsurunu cerrahi – pelvik egzentrasyon oluşturur. Radyoterapi kemoterapiye göre daha etkindir. Tüm evreler göz önüne alındığında vajina kanserinde tedavi başarısı % 41 civarındadır. Erken tanı bu kanserde de önemlidir. Vajina kanserinden korunmak için hpv varlığı bilinen hastada kolposkopi yapılırken vajinanında boyalarla boyanıp kontrol edilmesi ve gerekli yerlerden biyopsi alınması çok önemlidir.

Vulva kanseri de hpv ‘nin neden olduğu bir kanser türüdür. Ancak kalıtımsal ve melanom benzeri kanserlerde görülür. Dış bölgede renk değişimi, kanamalı ya da kanamasız yaralar, iyileşmeyen yaralar ve kasık bölgesinde şişlik mevcut ise biyopsi ile kontrol edilmelidir.

Vulva yani labiumlar – iç dudaklar ve klitoris bölgesinden kaynaklı kanserlerin asıl tedavisi cerrahidir. Cerrahide egzentrasyon denilen oldukça ağır cerrahi uygulanır ve ardından radyoterapi esastır. Erken tanı açısından yeni ve geçmeyen vulva bölgesinde lezyonlar dikkate alınmalı ve araştırılmalıdır.

Tubal kanseri oldukça nadirdir. Tedavisi ve başarısı over yani yumurtalık kanseri gibidir.

Tüm kanser tipleri içinde clear cell yani berrak hücreli kanser tipi evre 4 olarak sayılır ve tedavi başarısı düşüktür. Berrak hücreli tip kemoterapiye duyarlığı zayıf ve yayılım hızı yüksektir.

Jinekolojik Kanserlerde Doğurganlığın Korunması Mümkün Mü?

Kadın üreme organlarında olan kanserlerin tedavi yaklaşımı doğurganlığı sağlayan organlar olması nedeni ile önemlidir. İleri evre kanserlerde doğurganlığın korunması mümkün olmamakta ancak erken evrelerde yapılabilir. İleri evre ortalama evre 2 ve üzeri olarak bilinir.

Özellikle yumurtalık kanserinde maalesef evre 1 erken evre sonrasında yumurtalıkları korumak mümkün değildir. Çocuğu olmayan genç kadınlarda jinekolog ve onkolog hekimlerin ortak kararı ile hızlı yumurta dondurma tedavisi yapılabilir. Ancak yumurtalık kitlesinin kapsülünün sağlam olduğu çok az sayıda hasta grubunda mümkün olmaktadır.

Rahim kanserinde erken evre ise hormon tedavisi ardından gebelik önerilir. Detaylı bilgi rahim kanseri bölümünde verilmiştir. Ancak kısaca özetlemek gerekirse; erken evre rahim kanserinde doğurganlık koruyucu tedavi başarısı diğer jinekolojik kanserlere göre yüksektir.

Rahim ağzı kanserinde erken evrede konizasyon yapılır. Rahim ağzının koni şeklinde çıkarıldığı bu hastalara gebelik isteniyorsa kısa sürede yapılması gerektiği bilgisi verilmelidir. Kontroller gebelik boyunca devam eder.

Gebelik sırasında düşük ve erken doğumu önlemek için ilaç tedavisi ve sıkı takip gereklidir. Yavaş büyüyen orta evre rahim ağzı kanserinde; trakelektomi yani rahim ağzının daha fazla olarak alınması cerrahisi yapılır. Ancak bu hasta grubunda erken doğum ve ortak damarlar bağlandığı için düşük doğum ağırlığında bebek oldukça sıktır. Perinatolog ile ortak takip edilmesi gereken hasta grubudur. Evre 2 rahim ağzı kanseri yani hızlı ilerleyen kanserlerde gebelik devamı ve doğurganlık koruyucu rahim ağzı kanseri tedavisi mümkün değildir.

Rahim sarkomlarının asıl tedavisi rahim alma ameliyatıdır. Sarkomlarda rahim alınmak zorunda olunduğu için doğurganlık koruyucu tedavi mümkün değildir. Ancak yumurta dondurma işlemi cerrahi ve radyoterapi öncesi yapılır ise taşıyıcı annelik ile kendi genetik özellikli çocuk sahibi olunabilir. Ülkemizde taşıyıcı annelik maalesef yasal değildir.

Jinekolojik Kanserlerden Nasıl Korunulur?

Özellikle 40 yaş üstü hasta grubu yıllık jinekolojik kontrollerini ihmal etmemelidir. Transvajinal ultrason, kan tetkikleri, papsmear, HPV genotipleme testleri yapılmalıdır. Aile öyküsü olanlarda 35 yaş üzeri dikkat edilmesi gerekir. HPV aşısı olmayan ve cinsel aktif kadınlarda en az 3 yılda bir hpv genotipleme testi yapılmalı ve yüksek riskli hpv varlığında kolposkopi yapılmalıdır.

  • Kilolu olmamak
  • Hayvansal yağ ve gıda az tüketmek
  • Sigara içmemek
  • Spor ve fiziksel aktivite yapmak
  • 10 yıldan fazla yapay estrojen ve progestin içeren hormon ilaçları kullanmamak
  • Multi cinsel partnerden kaçınmak
  • HPV AŞISI yaptırmak
  • Genital bölgeye talk pudra kullanmamak

Dikkat edilecek ve özen gösterilecek maddelerdir. Ancak genetik geçişli kalıtımsal kanserlerde tamamen koruma sağlamadığı unutulmamalıdır.

Op. Dr. Pınar Batu Kartal Op. Dr. Pınar Batu Kartalİletişim İletişim Whatsapp
Op. Dr. Pınar Batu KartalOp. Dr. Pınar Batu KartalKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
+90530 626 6277
+90530 626 6277
  1. Türkçe
  2. English
  3. German
  4. French